Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevim Öksüz, “güçlü kemikler için hareket et” çağrısında bulundu.
DAÜ’den yapılan açıklamaya göre, Doç. Dr. Sevim Öksüz, Dünya Osteoporoz Günü ile ilgili açıklamasında, osteoporozun kemik kütlesinin azaldığı ve kemik yapısının bozulduğu ve bunlara bağlı olarak kırık gelişme riskinin arttığı özellikle yaşlı nüfusu etkileyen metabolik bir kemik hastalığı olduğunu kaydetti.
Öksüz, dünya genelinde 200 milyondan fazla osteoporozlu birey olduğunu, 50 yaş üzerindeki kadınların yüzde 30’unu ve erkeklerin yüzde 6’sını etkilediğini, her yıl 9 milyon osteoporotik nedenli kırığın meydana geldiğini belirtti.
Osteoporoz gelişimine neden olan başlıca faktörler arasında ileri yaş ve menopozun yer aldığını ifade eden Öksüz, bunların yanı sıra fiziksel aktivite azlığı, endokrin ve gastrointestinal nedenler, beslenme bozuklukları ve ilaç yan etkilerinin de osteoporoz gelişimine neden olabileceğine dikkat çekti.
Doç. Dr. Öksüz, osteoporoz genellikle kırık başlangıcına kadar asemptomatik olduğu ve bu nedenle “sessiz hırsız” diye tanımlandığını söyleyerek, ancak ağrıya neden olabildiği, boy kısalması, duruş bozukluğu, sırt kaslarında spazm ve denge kaybı gelişmesine yol açabileceğini ifade etti.
- “Risk grubundaki bireyler her yıl düzenli kemik taraması yapmalı”
Kemik yoğunluğunun belirlenmesi ve takibi için ilgili doktorun yönlendirmesiyle birlikte risk grubundaki bireylerin her yıl düzenli DEXA taraması (kemik taraması) yapması gerektiğini dile getiren Öksüz, osteoporozun başlangıcını önlemek ve yavaşlatmak için kemik kütlesinin oluşumunu teşvik etmek, düşme ve kırık risklerini azaltmak, kas kuvvetini artırmak için alınabilecek önlemlere işaret etti.
Öksüz, yapılacak egzersizlere ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Osteoporoz gelişimini önlemek için veya geliştikten sonra kemik kütlesi ve fiziksel durumu geliştirmek için uygulanacak egzersiz ve fiziksel aktivite program fizyoterapistle birlikte yapılmalıdır. Kuvvetlendirme egzersizleri (2-3 gün/ haftada), yürüyüş gibi aerobik egzersizler (4-7 gün/haftada), denge, germe ve postür egzersizlerinin düzenli uygulaması önerilmektedir. Egzersizler fizyoterapist eşliğinde bireysel yapılabilmekle birlikte grup olarak de yapılabilmektedir. Ayrıca bireye uygun görülmesi durumunda güneşli bir günde (D vitamini açısından önemli), uygun zeminde, uygun ayakkabı ve kıyafet ile doğa yürüyüşleri ve yüzme gibi aktiviteler de önerilebilmektedir. “