Küresel enerji sektörünün en önemli gündem maddelerinden biri de kısaca SMR olarak bilinen Küçük Modüler Reaktör teknolojisi. Geleneksel nükleer reaktörlere göre daha küçük, daha esnek, daha temiz ve daha güvenli kabul edilen SMR’ler için Türkiye de kolları sıvadı.
Bu konuda en önemli işaret fişeği Mart 2025’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelmişti. Nükleer enerji alanında büyük sıçrama sağlayacak bir nükleer teknopark kurulacağını duyuran Erdoğan, “Yerli modüler nükleer reaktör geliştireceğiz." demişti.
[SMR olarak bilinen küçük modüler reaktörler geleneksel nükleer santrallere göre çok az yer kaplıyor.]
Küçük modüler reaktörler neden önemli?
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu’na göre Türkiye’nin SMR konusunda atacağı adımlar son derece kritik.
Böyle bir hamlenin neden önemli olduğunu anlayabilmek adına önce SMR’lerle ilgili genel bazı detayları paylaşıyor Kumbaroğlu. Bu tür küçük modüler reaktörlerin 300 MegaWatt’a kadar kurulu güce sahip olabildiğini söylüyor. Bu da geleneksel bir nükleer reaktörün üçte biri kapasitesi anlamına geliyor.
SMR’lerin elinizdeki projenin ihtiyaçlarına göre tasarlanabildiğinden bahsediyor Kumbaroğlu ve “Daha düşük maliyetle, daha küçük alanlarda hızlıca inşa edebileceğiniz bir sistem. Modüler yapıda oldukları için ihtiyaç doğması halinde ek reaktör entegre edip kapasite artırabilirsiniz. Reaktör çekirdeği, soğutma sistemleri, diğer bileşenleri, üretilmesi, taşınması ve nihayetinde montajı da geleneksel nükleer tesislere göre çok daha kolay. Tüm bunlar doğal olarak maliyetin de ciddi anlamda düşmesi anlamına geliyor.” diyor.
[Mersin'de devam eden Akkuyu Nükleer Santral projesi Türkiye'nin bu alandaki ilk hamlesi.]
“SMR’ler Türkiye’nin ‘nükleer rönesansı’ olabilir”
Bu noktada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın “Ülkemizin elektrik talebi önümüzdeki 30 yılda 3 katına çıkacak. Türkiye’nin 2035’e kadar 7 GW nükleer enerjiyi devreye almak gibi bir hedefi var. Eğer küçük modüler reaktörleri de ilave edebilirsek 2050 yılına kadar 20 GW’a çıkacak.” açıklamasını anımsatıyor Kumbaroğlu.
Açık kaynaklara göre 15 ülkede 51 SMR tasarımının ön lisans ve lisanslama sürecine girdiği bilgisini paylaşıyor ve şöyle devam ediyor:
“Geçtiğimiz günlerde uluslararası ajanslar Türkiye’nin küçük modüler reaktörler için ABD’li şirketlerle ilerleyebileceğini yazdı. Gayet mümkün.
Elbette işin bir de Türkiye tarafı var. Ki ülkemizde çok önemli teknolojik gelişmelerde kamu-özel sektör birlikteliğini hep duyuyoruz. Son yıllarda Türk savunma sanayii firmaları da bu denkleme eklendi. Doğal olarak ben Türkiye’nin SMR yolculuğunda yerli ve milli savunma sanayii şirketlerinin ciddi roller oynayabileceğine inanıyorum.
SMR işinden başarıyla çıkabilirsek Türkiye’nin nükleer rönesansını başarıyla gerçekleştirdiğini de söyleyebiliriz.”
Antalya’daki etkinlikte de nükleer konuşulacak
Son olarak SMR teknolojisine ilginin dünya genelinde de hızla artığına değiniyor Kumbaroğlu. Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği’nin (IAEE) Ortadoğu ve Orta Asya Konferansı Aralık ayında Antalya’da gerçekleşeceği bilgisini paylaşıyor. Ve dünyanın dört bir yanından gelen uzmanların bu tür yeni teknolojileri ve güncel gelişmeleri orada ele alacağını söylüyor.
Küçük modüler reaktörlerin çok farklı alanlarda kullanılabileceğine değiniyor Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ve Türkiye için milli güvenlik meselesi olan enerjide son derece kritik bir eşiğin SMR teknolojisiyle aşılabileceğini söylüyor.