Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (KTMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası (MMO) trafik kazalarında yaşamını yitiren çocukların ailelerinin adalet arayışına dikkati çekerek, “Bir anne ve baba için evlat yoksa geriye hiçbir şey kalmaz. Mahkeme önünde dün adalet arayan aileler yalnızdılar.” ifadelerini kullandı.

Makina Mühendisleri Odası'ndan yapılan açıklamada, trafikte evladını kaybeden ailelere destek verildi. Açıklamada, dünyada trafik güvenliği için hedefin “sıfır can kaybı” olduğuna işaret edilerek, bu hedef doğrultusunda ülkelerin araç güvenlik standartlarının yükseltildiği, Homologasyon ve CoC belgelerinin zorunlu tutulduğu yaşlı ve güvenlik donanımı yetersiz araçların trafiğe girişinin sınırlandırıldığı ve sürücü eğitimlerinin çağdaş eğitimlerle belirlendiği kaydedildi.

KKTC'de ise bunun tam tersinin yapıldığına işaret edilerek, "İthal izinleri kaldırıldı. Araç yaş sınırı iptal edildi. Genel güvenlik donanımlarından yoksun, yaşlı, kazalı, uzun süre kayıt dışı kalmış, hatta hırsızlık şüphesi bulunan araçların ülkeye girişine ve kayıt altına alınmasına imkân tanıyan düzenlemeler hayata geçirildi" denildi.

KTHEB, mesleğe ilişkin sorunları görüşmek amacıyla bir dizi ziyaret gerçekleştirdi
KTHEB, mesleğe ilişkin sorunları görüşmek amacıyla bir dizi ziyaret gerçekleştirdi
İçeriği Görüntüle

2025 yılı itibarıyla “ithal izini iptal edilerek ve yaş sınırı kaldırılarak” yaklaşık 35 bin adet güvenliği yetersiz aracın ülkeye getirilip trafiğe çıkarılmasının önünün açıldığı kaydedilen açıklamada, “Bu güvensiz araçların ithaline kim izin verdi?” sorusu yöneltildi.

21 Aralık katliamı ile trafik katliamı arasında bir anne için fark olmadığına işaret edilen açıklamada, “Depremde, yolda, bir kavşakta ve bir ihmal sonucu evladını kaybeden annenin acısı kutsaldır. Acının milliyeti yoktur, siyaseti yoktur. Evlat acısının sınırı yoktur. Annenin evladını alan her ihmal bir katliamdır.” ifadelerine yer verildi.

- “Sorun polis denetimi yetersizliği değil”

Açıklamada, ülkeye denetimsiz ve güvenlik donanımları olmayan araçları ithal ederek polis denetimiyle trafik güvenliği sağlamaya çalışmanın kabul edilebilir olmadığı denilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Bu düşünce ne vicdanidir ne de dürüsttür. İstediğiniz kadar polis sayısını artırın, istediğiniz kadar denetim yapın; güvensiz araçlarla bu çarpışmaları önleyemezsiniz. Güvenlik, denetimle değil; bilimle, mühendislikle ve doğru regülasyonlarla sağlanır. Bu da hükümet vizyonunda yok.”

Açıklamada, ölümlü trafik kazalarında yalnızca sürücülerin değil; yol sorumlularının, trafik yöneticilerinin, ithalat ve kayıt süreçlerinden sorumlu yetkililerin de mahkeme önüne çıkarılması gerektiği belirtilerek, “Herkes görevini yapıp yapmadığını yargı önünde ispat etmelidir.” denildi.