Bağımsızlık Yolu Güzelyurt Bölge Örgütü, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında bugün Güzelyurt Kaymakamlığı önünde basın açıklaması yaptı.
Partiden verilen bilgiye göre, Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy’un da hazır bulunduğu açıklamada, Güzelyurt bölgesi için talepler sıralandı. Bağımsızlık Yolu adına hazırlanan basın açıklamasını Nil Özkızan okudu.
Devletin şiddeti önleme sorumluluğunu yerine getirmediği savunulan açıklamada, “Kadınların, ekonomik ve sosyal hayatta giderek daha eşitsiz koşullara itildiği ve artan şiddet vakalarının toplumsal çöküşün göstergesi olduğu" kaydedildi.
Kadınların ekonomik bağımlılıklarının artmasına yol açan siyasal ve sosyal uygulamaların günlük yaşamda yıkıcı sonuçlar yarattığı ifade edilen açıklamada, bu koşulların, kadınlara yönelik şiddetin artmasına zemin hazırladığı belirtildi.
“Kadın sığınma evlerinin yetersizliği ve şiddet önleme merkezlerinin bulunmamasının kadınları yalnızlığa ittiği” kaydedilen açıklamada, aile içi şiddetin “aile sorunu” olarak görülmesinin ataerkil zihniyetin devam ettiğinin göstergesi olduğu ifade edildi.
Çalışma yaşamında kadınların karşılaştığı sorunlara da işaret edilen açıklamada, hamilelik döneminde işten çıkarma, bakım yükünün tümüyle kadınlara bırakılması ve ücretsiz kreş ile bakım evlerinin olmamasının kadınların yaşamını zorlaştırdığı kaydedildi.
Güzelyurt ve Lefke bölgesinin yıllardır göç veren bölgeler olduğu ifade edilen açıklamada, istihdam ve ekonomi sorununun yanı sıra yerel ve merkezi idarelerin yanlış yaklaşımlarının göçü artıran diğer önemli bir sonuç olduğu savunuldu. Açıklamada, bölgedeki kamusal kreş ve bakımevlerinin yokluğu, kadın sığınma evi eksikliği ve çocuklarla gençlere yönelik sosyal merkezlerin bulunmamasının yaşamı zorlaştırdığı ifade edildi.
Ülkede, kadın hayatı başta olmak üzere toplumsal pek çok sorunun acilen detaylı şekilde ele alınarak, bu alanda kamusal girişimler yapılmasının şart olduğu kaydedilen açıklamada, şiddete uğrayan kadınların sorunlarının bireysel değil toplumsal bir sorun olduğu unutulmadan hareket edilmesi, kadınların yaşam hakkı ve özgürlüklerinin tartışma konusu olmaktan çıkarılması gerektiği belirtildi.
Açıklamada, her bölgeye sığınma evi, şiddet önleyici merkezler açılması, okullarda ve toplum genelinde cinsiyet eşitliği eğitimleri verilmesi, şiddet önleyici tedbirlerin alınması ve bilincin artması konusunda çalışmalar yapılması gerektiği de kaydedildi.