KKTC

ASAD & ASAV’dan İlber Ortaylı’ya yönelik ithamlara sert tepki

Avrasya Stratejik Araştırmalar Platformu ve Vakfı Başkanlığı (ASAD & ASAV) tarafından ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın “Türk’ün Ebedi Davası Kıbrıs” başlıklı konferansta Anan Planı’na ilişkin yaptığı açıklamalara yönelik bir basın açıklaması yapıldı.

Avrasya Stratejik Araştırmalar Platformu ve Vakfı Başkanlığı (ASAD & ASAV) tarafından ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın “Türk’ün Ebedi Davası Kıbrıs” başlıklı konferansta Anan Planı’na ilişkin yaptığı açıklamalara yönelik bir basın açıklaması yapıldı.

ASAD&ASAV tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ve Avrasya Stratejik Araştırmalar Platformu ve Vakfi (ASAD & ASAV) iş birliğiyle düzenlenen, Kıbrıs Türk halkının tarihî ve stratejik meselelerini bilimsel bir bakış açısıyla ele alan konferansımıza, ömrünü Türk milletinin kültür ve tarih mirasına vakfetmiş, yalnızca ilim adamı kimliğiyle değil, vicdan sahibi bir münevver ve bir dönemin bedelini maddi ve manevi olarak ödemiş bir vatanperver olarak da gönüllerde yer etmiş Prof. Dr. İlber Ortaylı davet edilmiştir. Sayın Hocamız Prof. Dr. İlber Ortaylı, Rum saldırılarının Türk halkına yaşattığı tarifsiz acıların, mazlumların feryatlarının ve tarihe geçen katliamların yakıcı izlerini bilen, milletinin çilesine ortak olmuş bir şahsiyettir.

Sayın Ortaylı’nın KKTC’ye gelişi ve konferansa katılımı, bütünüyle bilimsel sorumluluk, vatanseverlik ve gönüllülük esasıyla gerçekleşmiştir. Kaostan ve kargaşadan beslenmeyi yol edinen çevrelerin iftiralarının aksine Hocamıza herhangi bir maddi ödeme yapılmamış, dahası Sayın Hocamız asla böyle bir talepte de bulunmamıştır. Sayın Hocamız, hiçbir zaman iktidar ve şahsi ikbal peşinde koşmamış; bu kutlu davayı teknik ve tarihî perspektiften, bilgi ve şuurla anlatmayı görev bilmiştir. Bu nedenle hocamıza yöneltilen maksatlı saldırılar, kaynağını siyasi çıkar hesaplarından almaktadır. Böylesi eylemler, aslında kaosun ve istikrarsızlığın karanlık koridorlarından medet uman dar bir anlayışın tezahürü olup, ne Türk milletinin yüksek ferasetine ne de Yavru Vatan’ın haklı davasına hizmet etmektedir. Bilinmelidir ki, dünyanın bugün içine sürüklendiği yoğun ticaret savaşları, enerji güvenliği ekseninde tırmanan gerilim hatları ve giderek artan bölgesel çatışma riskleri — ki son olarak İsrail’in İran’a yönelik askeri hamlesi bu tehlikelerin vahametini bir kez daha gözler önüne sermiştir— Doğu Akdeniz’in ve dolayısıyla KKTC’nin jeostratejik önemini hayati derecede artırmıştır. Böyle bir ortamda KKTC’nin güvenliği; Türkiye’nin enerji güvenliği, deniz yetki alanları ve bölgesel barışı tesis etme iradesinin ayrılmaz bir unsuru ve Mavi Vatan’ın kalbidir.

Bu kadar kritik bir dönemde, stratejik akıl ve bilimsel bir vizyonla yönetilmesi gereken KKTC davasını polemik ve kargaşaya çekmeye çalışanlar, aslında farkında olmadan bölgedeki vekâlet savaşlarının ve uluslararası güç oyunlarının değirmenine su taşımaktadır. Onların kaostan medet umarak ortaya koydukları bu sığ ve aceleci tavırlar, Doğu Akdeniz’in barış ve istikrar eksenindeki geleceğini değil, yalnızca bölgeyi karıştırmak isteyen odakların çıkarlarını beslemektedir.

ASAD olarak bir kere daha altını çiziyoruz: Yavru Vatan KKTC’nin kaderi ve Kıbrıs Türk halkının geleceği, sadece günübirlik polemiklere ya da şahsi hesaplara değil; Mavi Vatan’ın derin doktrinel vizyonu, Türkiye’nin deniz yetki alanlarını ve Doğu Akdeniz enerji koridorlarını güvence altına alan stratejik gerçeklikler ve bölgesel barışı inşa edecek sağlam diplomatik birikim üzerine bina edilmelidir. Gerçekten samimi olan herkesin, ilim ve vicdan rehberliğinde bir tartışma kültürünü yeğlemesi gerekirken, siyaseten ikbal peşinde koşarken başka yol bulamayanların kaos üretmeyi tek çıkış kapısı gibi göstermesi, aslında kendi hedeflerini ifşa etmektedir. Bizler, bilgiye ve stratejik akla dayalı bir Kıbrıs politikası inşasına destek vermekte kararlıyız; Yavru Vatan KKTC’nin haklı davası bu incelikle ve kararlılıkla savunulacaktır.”