KKTC

Ahmet Serdaroğlu: Asgari ücretle ev giderlerini ödedikten sonra markete borçlu kaldık!

Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, asgari ücretle yapılan market alışverişinin ardından yaptığı açıklamada, açlık sınırının 44 bin TL’yi, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının ise yaklaşık 95 bin TL’yi bulduğunu belirterek, "Ev giderlerini ödedikten sonra markete borçlu kaldık!" dedi.

Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, mevcut asgari ücretle gerçekleştirilen alışverişin ardından basın açıklaması yaptı.

Lefkoşa'da bir market önünde basın açıklaması yapan Serdaroğlu, başlangıç ücretinin ülkede geçim ücreti hâline geldiğini belirterek, dışarıdan gelen emek gücüyle ilgili algılar yaratıldığını söyledi.

“Kira vermiyorlar”, “sadece üçüncü ülkelerden gelenler asgari ücret alıyor, yerliler almıyor” gibi söylemlerle yasaların ihlal edildiğini ifade eden Serdaroğlu, bunu en son yapması gereken kişilerin işverenler olduğunu vurguladı. Asgari ücretin yasalarla belirlendiğini dile getiren Serdaroğlu, barınma veya elektrik ödeneği verilmesi hâlinde bu ödeneklerin asgari ücretten düşürülemeyeceğini, yemek veya ulaşım düşülmek istenirse asgarinin üzerinde ödeme yapılması gerektiğini kaydetti.

Asgari ücret belirlenirken masada oturanların nelere dikkat etmesi gerektiğine değinen Serdaroğlu, hayat pahalılığına ve seyrine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Asgari ücret belirlendikten sonra şubat, mart, nisan, mayıs ve haziran aylarında mücadele edilebilmesi için öngörü gerektiğini ifade etti.

Açlık sınırının bugün itibarıyla 44 bin 19 TL olduğunu belirten Serdaroğlu, yoksulluk sınırı içerisinde barınma, ev kirası, elektrik, su, giyim, akaryakıt veya ulaşım ücretlerinin bulunduğunu söyledi. İlaç giderleri, sosyal aktiviteler ve diğer ödeneklerin de bu kapsama dâhil olduğunu ifade eden Serdaroğlu, tüm bunlar göz önünde bulundurulup açlık sınırına eklendiğinde yaklaşık 95 bin TL gibi bir rakamın ortaya çıktığını, bunun da dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını gösterdiğini kaydetti.

Asgari ücretin 44 bin 546 TL olduğunu, bunun da 878 Euro’ya denk geldiğini belirten Serdaroğlu, önemli olanın rakam değil, marketten ne alınabildiği olduğunu söyledi.

Temel gıda, temizlik, hijyen ürünleri ve içecekler için dört kişilik bir ailenin alışverişini yaptıklarını ifade eden Serdaroğlu, temel gıdalar içerisinde birçok ürünü alamadıklarını, hatta markete borçlu kaldıklarını söyledi. Markete gelmeden önce 20 bin TL ev kirası ödendiğini, elektrik faturasının 3 bin 500 TL olduğunu belirten Serdaroğlu, televizyon izlerken klima veya soba yakılmadığı, battaniyeye sarınıldığı takdirde belki şanslı olunabileceğini ifade etti. Su ve belediye hizmetleri için çok şanslı olunması ve duşun hızlı alınması hâlinde bin 500 TL fatura ödendiğini dile getirdi.

Giyimin de bir ihtiyaç olduğunu belirten Serdaroğlu, buna 8 bin TL ayrıldığını söyledi. Akaryakıt giderlerinin, arabası olanlar için benzin, olmayanlar için otobüs ücreti olduğunu ifade eden Serdaroğlu, Alsancak’tan Girne’ye ulaşımın 80 TL olduğunu, aylık ortalama 4 bin TL tuttuğunu kaydetti. İlaç giderlerinin 5 bin TL olduğunu belirten Serdaroğlu, diğer vergi ve ödeneklerle birlikte toplam 51 bin TL gider oluştuğunu ve elde kalan paranın sıfır olduğunu söyledi.

Alışverişte un, şeker, makarna, bakliyat, sıvı yağ, kahve, tuz, pirinç, nohut ve börülce aldıklarını ifade eden Serdaroğlu, zeytinyağını çok pahalı olduğu için 500 mililitrelik aldıklarını söyledi. En ucuz tereyağının tercih edildiğini belirten Serdaroğlu, on ikili yumurta, siyah zeytin ve iki paket süt aldıklarını, çocuklu bir evde iki paket sütün gerektiğini ifade etti. Bir paket mamanın bin 300 TL olduğunu, çocuk bezinin en ucuzundan alındığını kaydeden Serdaroğlu, tuvalet kâğıdı, çamaşır deterjanı, bulaşık deterjanı, bir paket Orkid, sabun ve diş macunu alındığını söyledi. Üç somun ekmek alındığını da belirtti.

Salatalık için 1,5 kiloya 198 TL ödendiğini ifade eden Serdaroğlu, iki marul aldıklarını, domatesin kilosunun 140 TL olduğunu söyledi. Bir kilo dana etinin bin 106 TL olduğunu dile getiren Serdaroğlu, “Hani Sayın Ünal Üstel, bu halk ucuz et yiyecekti? ‘Ben vatandaşıma ucuz et yedireceğim’ demiştiniz. Demek ki olmuyormuş” dedi. Tavuğun 320 TL olduğunu belirten Serdaroğlu, bunların bir hafta boyunca öğlen ve akşam yenecek ürünler olduğunu söyledi. Çocuklara üçer muz alındığını ve bunun 77 TL tuttuğunu ifade eden Serdaroğlu, beş portakalın 52 TL olduğunu kaydetti. Kabak fiyatının 89 TL, bir kilo soğanın 56 TL, yedi patatesin 44 TL 85 kuruş, beş litrelik suyun ise 50 TL olduğunu belirtti.

Bu alışverişin aylık olmadığını vurgulayan Serdaroğlu, bazı ürünlerin haftalık, bazı ürünlerin ise günlük alındığını söyledi.

Metin Arhun’un sadece asgari ücreti Pakistanlıların aldığını söylediğini hatırlatan Serdaroğlu, o insanların nerede barındığını ve ne yediğini sordu. Hademelerin ve hastanelerdeki güvenlik görevlilerinin asgari ücret aldığını belirten Serdaroğlu, asgari ücretin altında ödeme yapılanlar bile olduğunu ve bunu ispat edebileceğini söyledi.

Özel sektörde çalışanların da asgari ücret aldığını ifade eden Serdaroğlu, “KKTC vatandaşı asgari ücret almıyor” denilmesinin ne anlama geldiğini sorgulayarak, sigorta kayıtlarına bakılması gerektiğini kaydetti.

Serdaroğlu, iki-üç gün için yapılan bu alışverişte alınan ürünlerin toplam fiyatının 8 bin 426 TL olduğunu söyledi.

Fotoğraf: Kıbrıs Gerçek