banner13
Öne Çıkanlar İskele Mandıralar Zacharias Evripidou DEvİş naylon poşet Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı
banner5

Bu haber kez okundu.

Eğitimci Hasan Küçük yazdı: Pandemi ile Siyasette Dönüşüm
banner11

 “Siyasal dönüşümü ertelemek çocuklarımızın geleceğinden çalmaktır”.

Pandemi ile birlikte  tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, özellikle “sağlık-işsizlik-ekonomi” alanlarında krizler yaşadığımız  ortadadır.

COVID-19 pandemisi, yaklaşık 1 yıldır tüm dünyanın ana gündem maddesi oldu. Yaşamın her alanında sadece büyük bir “belirsizlik” değil, ciddi “kırılma” noktaları ve buna bağlı dönüşümler yaşanmaktadır. Tüm dünyada  küresel ölçekte siyasal, sosyal,toplumsal, ekonomik, üretim ve tüketim açısından  önemli bir dönüşüm yaşanmaktadır.

Bu dönüşümün etki düzeyleri, sonuç ve çözüm önerilerini maalesef yeterince tartışılmayan bir ülkede yaşamaktayız. Sonuçu tek bir nedene bağlayarak en kolayı yapıyoruz ; yani “Pandemi” den dolayı deyip başlıyoruz. Ancak pandemi döneminde başarılı olan ülkelerin siyasal yönetim sürecinde ne ve nasıl  yaptıklarını yerine sonuça bakarak değerlendirme yapmak alışkanlığımızdır.

“Bu ülke bunu böyle yaptı haydi  bizde yapalım”. Peki yapalım da, her ülkenin yerel koşulları farklı değil mi?

Ülkemizde bazı kesimler siyaseti büyük dönüşümden muaf olduğunu düşünmekte; aksine, dönüşümün kilit alanı siyaset olacaktır. Geçen zaman ileriye değil ülkemiz için geriye gittiğinin farkına varmalıyız. Dünyanın dönüş yönünün tersine kendimizi ayakta tutamayız.

Türkiye Cumhuriyeti ‘nin pandemi dönemi yönetim stratejilerine ve karar alma süreçini gerekçeleri ile neden-sonuç ilişkisi temelinde yorumlarsak bu yazının devamı çok daha anlamlı olacaktır.

Pandemi döneminde başarılı olan bazı ülkelerin (Türkiye, Almanya, Singapur, Yeni Zelanda, Güney Kore) siyasi yönetsel yapıları  ve karar alma yöntemlerini incelendiğinde siyasal dönüşüm parametreleri; gelişmleri anlayış ve yaklaşım tarzı ile çözüm odaklı uygulama boyutları içinde dönüşüm geçirdiğini söyleyebiliriz.

Başarılı ülkelerin siyaset yönetiminidönüşüm parametreleri temelinde  beş (5) boyutu ele alabiliriz.

1-Devlet Kapasitesi geliştirilmeli-Yapabilirlilik kapasitesi artırılmalı ve merkezi devlet yönetimi yerine “denetleyen devlet anlayış”lı bir sisteme geçiş yapılmalıdır. Özellikle yerel yönetimlere daha çok yetki verilerek merkezi karar alma yerine, yerel işbirlikli karar alma sürecine geçiş yönünde düzenleme yapılmalıdır.

2.Kapsayıcı Yönetim-Güç merkezli yönetim anlayışının yerine “kapsayıcı yönetim” anlayışına önem verilmelidir. Tüm paydaşlarla “işbirliğine dayalı çalışma” anlayışı temel alınmalıdır. Siyasi kimlikler ve kültürel temelde değil, “haklar ve vatandaşlık” temelinde halka yaklaşılmalı,  kutuplaşmayı körükleyen değil, “toplumsal uyum ve birlikte yaşama”yı güçlendiren söylem ve kararlarla halka güven verilmelidir.

3.Temel İhtiyaçlar ve Sosyal Güvenlik-Korona pandemisiyle dünyada sağlık, işsizlik, eğitim, sosyal yaşamı geliştiren ve gıda alanlarında toplumun ve bireylerin temel ihtiyaçlarına yönelik çözüm üreten ülkeler ve siyasiler daha başarılı olacaklardır. Kimlik siyaseti devam edecektir; ama tek başına siyaseti şekillendirmesini artık varsayılamayacaktır.

4.Toplumsal Uyum- Toplumsal uyum ve birlikte yaşamayı temel alan bir siyaset anlayışının siyasi alanda önem kazanacaktır. Pandemi mücadelesinde başarılı ülkelerin hepsinde siyasi ve duygusal kutuplaşmanın yerine toplum ve bireylerin kurallara uyması ve devlet kurumlarına güvenmesi anlamına gelen “toplumsal uyum” öne çıkmıştır. Birlikte yaşama kültürünün güçlü olduğunu görüyoruz. Toplumsal uyumun güçlü olması için, birlikte yaşam kültürü kadar devlet-yerel yönetim-sivil toplum üçgeninin kapsayıcılık ilkesi içinde işbirliği yapması da çok önemlidir.

5.Sürdürülebilir Kalkınma-Ekonomik altyapısı güçlü olan ülkeler ekonomik büyüme ve dikey zenginleşme(zümresel zenginlik) yerine  sürdürülebilir kapsayıcı kalkınma yönünde ekonomik yapılanmaya girdiler. Tüketen değil, üreten ve katma değer sağlayacak ekonomik yapılanma temel alınmaya başlanmıştır. İçe dönük üretim odaklı ekonomiyi hayata geçirmeye başlanmıştır. Krizlere karşı dayanıklı  olmanın ön koşulunun “kapsayıcı ekonomik kalkınma” olduğu kritik bir dönemden geçiyoruz. Uzun yıllar devam edecek pandemi ve benzeri krizlerde ekonomik, siyasal, sosyal ve toplumsal yönetim yönünden var olmak için “kapsayıcı ekonomik kalkınma” planlarımızı mutlak suretle hayata geçirmeliyiz.

Anlamak ve yapmak istediğimiz siyasal  dönüşüm halkın menfaatleri doğrultusunda nitelikli insan kaynağı ile doğru planlama ile mümkündür.

Yorumlarınız için [email protected]

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.